İbrahim Ömer Yahya, nam-ı diğer Sudanlı İbrahim…
Doğup büyüğüdüğü topraklardan bir gün ayrılma kararı almış, tasını tarağını toplayıp rotasını Türkiye’ye çevirmiş. Önce Ankara daha sonra Konya’da bulmuş kendisini. Bilmediği bir dil, daha önce gitmediği bir ülke…
Bir zamanlar dedeleri anlatırmış Türkiye’yi:
“Osmanlı zamanında Türkler Sudan’a geldiğinde bizim hiçbir şeyimiz yoktu, onlar bize verdiler, kendi yeleklerini bile. Bir sıkıntımız olduğunda bize kucak açacak tek ülke Türkiye.”
"Kendimi öz memleketimde hissediyorum"
2004 yılında, 26 yaşında veda etmiş o çok sevdiği Sudan’a. İlk durağı olan Ankara’da sorup soruşturmuş, tek merak ettiği şey Türkiye’de en rahat ve mutlu nerede hayatına devam edebileceğiymiş. “Gez Dünya’yı gör Konya’yı” cevabını alıp yola düşmüş...
17 senedir Konya’da yaşıyor ve Konya’yı memleketi olarak görüyor.
“Bir gün bile yabancı gibi hissettirmediler bana, Sudan’ı aratmadılar, dışlamadılar, ayrımcılık yok, ırkçılık yok. Buradaki herkes kardeşim gibi. Kendimi öz memleketimde hissediyorum” diyor.
Konya İbrahim'i bağrına bastı
Sudanlı İbrahim geçimini Arapça tercümanlığı yaparak ve Afrika ülkeleri ile dış ticaret yapan şirketlere danışmanlık vererek sağlıyor. Türkiye’ye kolayca adapte olmuş, halkla, esnafla samimi ilişkiler kurmuş. Halk da onu benimsemiş, ötekileştirmemiş.
Sudanlı İbrahim sıkı bir Konyaspor taraftarı. Hangi takımı destekliyorsun diye sorulduğunda “Yeşil-beyaz Konyaspor. Yeşil hayat; beyaz ışık demek, o kadar kardeşim” şeklinde cevaplıyor.